Temmuz 18, 2010

WALTER BENJAMIN



Yaşamak izler bırakmaktır.

Mutlu olmak, ürküntü duymadan kendinin farkına varabilmektir.

Erkenden uyanıp güneşin doğuşunu elbiselerini giymiş halde karşılayan insanlar, gün boyunca başlarının üzerinde bir hale taşırlar.

Roman okuru, okurların en yalnızıdır.

Hiç bir olay tarih için kaybolmuş sayılmaz... Ama ancak kefaretini ödemiş bir insanlık geçmişine tümüyle sahip çıkabilir.

Eski güzel şeylerden değil, yeni kötü şeylerden başlamak lazım.

Deneyim yoksulluğu yalnız bazı kişilerin değil, aslında insanlığın deneyimlerindeki yoksulluktur ve bu da yeni bir çeşit barbarlıktır... Bizler yoksul duruma düştük. Bugün elimize birkaç kuruş geçsin diye değerinin yüzde birine rehin bırakıp insanlığın mirasını parça parça elden çıkardık.

Gerçek; kırılan bir çömleğin parçaları gibi birbiriyle ilgili, fragmanlar dünyasıdır, her biri tek başına ama izole değil…

Faşizm döneminde bile, tek bir canilik yoktur ki, moral bir cilayla kaplanmaksızın yapılmış olsun.

* * *

hiçbir zaman telafi edemeyeceğimiz bir şey vardır.
o da on beşimizdeyken evden kaçmamış olmaktır.
sonradan anlarız.
sokaktan geçirilen kırk sekiz saat,
tıpkı alkalik çözeltide olduğu gibi,
mutluluğun kristalini yaratır.

* * *

“Kitaplar ve fahişeler üzerine yazdıkları;

ı. Kitaplar ve fahişelerle yatılabilir.

Iı. Kitaplar ve fahişeler zamanı dokur. Geceye gündüz, gündüze geceymişçesine hükmederler.

Iıı. Ne kitaplar ne de fahişeler dakikaların onlar için değerli olduğunu belli ederler. Ama biraz daha yakından tanındıklarında, ne kadar büyük bir telaş içinde oldukları görülebilir. Biz kendimizi kaptırdığımızda onlar dakikaları saymaktadır.

ıv. Kitaplar ve fahişeler öteden beri mutsuz bir aşkla birbirlerini severler.

V. Kitaplar ve fahişeler - her ikisinin de onlardan geçinen ve onlara kötü davranan bir erkeği vardır. Kitaplarınki, eleştirmenler.

Vı. Kitaplar ve fahişeler umuma açık yerlerde hizmet verirler –öğrenciler için.

Vıı. Kitaplar ve fahişeler - onlara sahip olanlar nadiren sonlarına tanık olurlar. Göçmeden gözden yitmenin bir yolunu bulurlar.

Vııı. Kitaplar da fahişeler de nasıl bu yola düştüklerini anlatan hikâye uydurmaya bayılırlar. Oysa çoğunlukla ne olduğunu kendileri bile fark etmemişlerdir. Yıllar boyunca 'kalbin' sesine kulak verilir;
günün birinde sırf 'hayatı gözden geçirmek' için durulan bir köşe başında kellifelli bir gövde pazarlığa başlar.

Ix. Kitaplar ve fahişeler kendilerini sergilerken sırtlarını dönmeyi severler.

X. Kitaplar ve fahişeler doğurgan olur.

Xı. Kitaplar ve fahişeler - 'dar kafalı yaşlılar, genç orospular.' bir zamanların kötü şöhretli kitaplarından ne kadar çoğu bugün gençleri eğitmekte kullanılıyor.

Xıı. Kitaplar ve fahişeler kavgalarını herkesin gözü önünde ederler.

Xııı. Kitaplar ve fahişeler - birinin sayfalarındaki dipnotlar neyse, ötekini çoraplarındaki banknotlar da odur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder